prolog
elimdeki aynada seni izliyorum böylece ellerim kayıp
bir sırra tutunuyor dudaklarım kıvrılıyor, eğiliyor ve kırılıyor sonra
bitti anlatacaklarım, seni izliyorum
kasıklarında üzüm bahçeleri taşıyan kadınlar tanıyorum
hep göğsümdeki aynada, beyaz şaraplarla, taradılar saçlarını
kırmızı kavgaları ve siyah aşkları temize çekmek için
taş evlerin, onca kedilerin arasından dünyaya tırmanıyorum
önce aynayı sonra tanrıyı buldu insan, biliyorum.
galiba alkolü, onu, seni ve aynaları gürültüyle terk ediyorum.
( diyalog
- komik bir şey mi bütün gece yaptığımız, ne uçurum ama
- eğleniyoruz oysa, her uçurum kendine düşer nasılsa
- kendi kıyı deltasında yaşayan yorgun bir uçurum aslında. düşer!
- düşer geceden sonra, bol ışıklı bir soru işareti gibi kıvrılır sulara
- örneğin her kadın, her sevişmeden sonra...
- ellerimi yüzüme gömsem okyanus, sana uzatsam mecaz...
- kördüğüm atsam saçlarına, o adamların takılsa elleri
- sonra korkuyorum ölmekten, bu kadar çok sevme beni
- iç denizleri gecenin, ellerinden öpüyorum.
izmaritler, göğsümde ve sırtımda balık sürüleri
bu gel-git, bu hezeyan, bu mavi çarşaf
utangaç ağzımda taşıdığım denizci ıslığı
upuzun terk ediyorum şiiri
balıkçılar iyi niyetle asılıyor ağları
balıklar da iyi niyetli, bir ben...
- sonra ilk ışıkları sabahın, karaya vurmuş cesetler..
masmavi bir çarşaftan dökülen bu kırmızı dağınıklık neyin nesi?
nasıl ki bir şekil almayı reddeder kan, öyle karşılayalım sabahı
upuzun dinliyorum şiiri
aynı oltaya aşık iki balık
yataklarını terk eden iki nehir
hepsi kıyı deltasında günün, bir ben... )
monolog
bu evrende tek başıma çoğalacağım artık
herkes kendiyle evlensin
kimim ben ? yaşım kaç?
kaç altın zamanı dünyanın, geçip gitmiş
kendimi kaybedip, yeniden buldum
eski yaraların kabukları arasında boğuldu umut
sözcüklere tutunarak tırmandığım uçurumları terk etmeli !
saat kaç? kimim ben?
sular çekiliyor, içimden kuşlar çekiliyor
düşler ve tanrının son kurası...
sonsuzluğa da dahil olunur mu bir yerinden
göğsümdeki aynadan izliyorum seni
bu mavi korku, bu kırmızı takvim, bu siyah saatler kimin?
bir uçurumun kenarında tekrar ederken yiten bir düşü, yaklaşan öfkeyi bizim diye tuttuğumuz bu kabus kimin?
kim aynada ki,
neresi sahne,
dünya neresi?
peki kimim ben,
bu ayna kimin?
Bayıldım! Tebrikler.
Şahaneymiş🙏 tebrik ederim Özgür.