Kule Dibi' nde Sanat ve Edebiyat olarak çıktığımız bu yola, şairin her yerde olduğu ama şiirinin konuşulmadığı ve şaire en kıymetlisi yani şiiriyle ilgili sorular yönetilmediği o dar geçitte metin merkezli (intentio - operis) sorular yönelttik. Çünkü beden olarak bir performansa ihtiyacımız yoktu, dijital mecra ruhsuz kadavralarla doluydu. Şairin şiirine yönelik dışardan gelen tespit, soru ve yorumlar karşısında şok olma ve yakalanma haline önem verdik. Camera Lucida 'daki punctum gibi şiiri ve şairi program süresince meczettik. Her şair için ayrı teorik yaklaşım ve okumalarla katmanlara sızmayı ve oradan ekşi keşifler tezahür ettirmeyi bir yöntem olarak benimsedik. Yöntem bazen yöntemsizlikle de ilerler; onun da ipine bağlı olmak zorunda değildik ve arada akışın kendisi bize yol gösterdi. Hâl böyle olunca çok kıymetli söyleşiler de kendini açığa çıkardı. Şairin şiirini konuştuğu özgün bir mecra olma iddiamız devam ediyor. Sayıya, izlenmeye homo-matematicus bendeliğine tenezzül etmeden, eldeki kıt imkanlarımızla bir hafıza ve arşiv havuzu oluşturduk ve uzaklara da buna erişmeleri için hediye ettik - edeceğiz. Samimi muhabbetin doğduğu, şiirin kameti kıymetince konuşulduğu bir mecra olma kaygımızdan taviz de vermedik. Bu minvalde sıkı okumaya ve kıymetli şairlerimize çağrıda bulunmaya devam edeceğiz. Burası ideoloji ve farklılıkları ayrı bir tat ve zenginlik olarak görüyor. Dolayısıyla burası hepimizin. Esas çıkışımız şiir olduğu için metin zaten düşünce argümanını kıyıya vuracaktır. Bunu da konuşmaktan beri durmayacağız. Kule Dibi' ne katılan, emek veren bütün şair arkadaşlarıma teşekkürü bir borç olarak bilirim. İyi ki geldiler ve Kule ' nin Dibi' de toplanıp çağın rezaletine ve yıkımına karşı şiirlerini haykırdılar. Hepsine selam olsun. Yolumuz uzun ve harika söyleşiler susmayacak. Kule Dibi tüm hızıyla devam ediyor.
Yusuf Koşal