Uçurumun kenarında gözlerimiz
atlamaya niyetli
yaşamaya hevesli
sırtını suya yaslamış, dinleniyor zaman
güneş, yağmurun habercisi
atlıyor gözlerimiz
karmaşık düşüncelerimizin uçurumundan
arınıyor bedenimiz
denize kavuşuyor
A-S-U
şimdi başka bir gezegende
baş harflerimiz
isimsiz bütün zaruriyetlerimiz
kovulan bereket tanrısı
yeniden sokuluyor yaşanacaklara
sanki başka bir coğrafyanın
renkli halıları üstünde tapınıyor taşlar
çoğalıyor bademler başaklar zeytinler sazlar...
Hiç yaşanmamış savaşlar.
Kuşlar gibi uçuyor sevişmeler,
sesini sakınmadan
kuytuluklardan taşıyor dokunmalar
kapanmayı unutmuş pencerelerden sokuluyor sessizliğe, bedenler
A-S-U
gam yükü dünya şimdi başka bir yerde
göçler hiç yaşanmamış
burası; gökten, sudan, karadan
eski saadetinde
biz yeni sevgilerde
Uyumadan görülen rüyanın esrikliği içinde telaşsız, akıyor sular
Oysa nasıl da kalabalık
İçini ürperten telaş
Geçmişin hüznü, bugüne su veriyor
Erimli hüzünler, neşenin izinde.
A-S-U
bütün harfler kendi sırasını şaşmış
savaşlar hiç yaşanmamış
isimler hiç konulmamış
öteki hiç olmamış
Neşesi acıya devşirilmiş kara parçasının
yıkık dökük taşları arasında
bir ağaç kovuğuna oturmuş sarhoşluğumuz
sen, ben, yıldızlar
ışıklar yanıp sönüyor uzaktan
eski neşeli günlerin hatırasından
yeniden canlanıyor danslar
yaşlı kemancının eşliğinde
güzel bir kadın sesi
şarkılar söyleniyor hep bir ağızdan
Kırılan kalbini onaramayacak
yıkık dökük taşların üstüne oturmuş aşk
A-S-U
Yaşamın içine karışmış bütün AN'ların,
benzerliğinden arınan davranışların, geçiciliğini bilen sezgilerin, bilge Tanrıların, sarhoşken kaybolan bütün endişelerin içinde
sarılıyorum dallarına sevişmelerin.
Uyumadan görülen rüyanın esrikliği yayılıyor, sevgilerimize.
Yıldızlar kayıyor sessizce
Gece bir şarkının içinde
Sırtını suya yaslamış dinleniyor zaman
Sevda bir sözleşme süresince
A-S-U öldü
Suların serinliğinde.
Comments