top of page

"Der Nanny" filminin incelemesi


Der Nanny Alman yapımı bir komedi-dram… Matthias Schweighöfer’in yönetmenliğini yaptığı, Murmel Clausen ile birlikte senaryosunu yaptığı, yapımcısı olduğu ve de Clemens rolüyle başrol oyunculuğunu yaptığı film, tipik bir komedi-dramdan çok daha fazlası…

Bu filmi izlediğinizde oyunculukların sahiciliği sizi etkileyecek ilk unsur... Sonra konusu sizi daha bir yaklaştıracak filme…

Matthias Schweighöfer ile başrolü paylaşan Rolf rolüyle Milan Peschel’in kendini buzdolabına zincirlemesiyle başlar film. Evinin bir kentsel dönüşüm projesi uğruna yıkılmasına karşı tek başına direnir. Ancak başarılı olamaz.

Clemens ise ortağı August (Joko Winterscheidt) ile bu büyük inşaat projesinin başındadır. Ancak bunun için zengin bir iş kadını olan Helen Nielsen’in sermayesine ihtiyaç duymaktadırlar. Onu yatağa atma planları yaparlar.

Clemens karısı öldükten sonra iki yaramaz çocuğunun bakımı için sıklıkla dadı değiştirmek zorunda kalır. Çünkü çocuklar çok haylazdır. Haylaz kelimesi onların yaramazlığını anlatmakta yetersiz kalır. Onlar… Psikopattır. Hem de tam bir korku filmi psikopatlığında çocuklardan bahsediyoruz.


Evi yıkılan Rolf en sonunda Clemens’in karşısına çıkmaya karar verir. Clemens’e yumruk atıp ondan intikamını almayı planlayan Rolf birden kendini çocukların dadısı olarak bulur. Ve hikayemiz buradan sonra hızlı, keyifli ve heyecanlı bir sürece girer.


2015 yapımı bu film günümüzün paradan başka hiçbir şeyi önemsemeyen inşaat sektörüne yönelik doğrudan bir eleştiri… İnsanın yaşamını önceleyen ve toplumları bu konuda uyandırmayı hedefleyen bir yapım… Bana soracak olursanız, sanki biraz Gezi’den ilham almış yanı da var. İzlerken siz de görebilirsiniz.


Filmde çocuk karakterlerin başarısı da es geçilemez tabii ki. Ayrıca karikatürize karakterler Keil ve oğlu Manni’nin komediye kattığı naif tat size de keyif verecek. Kaba kuvvetin değil, diyalogun güzelliğini de fısıldayan bu film, toplumsal harekete bakışınıza bir ufuk açabilir.


Der Nanny (Dadı) filmini izleyin, izletin. Ben bunu birkaç yıl önce Sinema TV için çevirmiştim. Şimdi hangi mecralarda karşınıza çıkar bilemiyorum tabii.

22 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page