top of page

Siz hiç çatı sazlarının müziğini duydunuz mu?



Saz deyince müzik aleti anlaşılmasın. Yazları büyüyen göl kenarı sazlıklarından kesilen kamışlarla örülen hasırlar kafes şeklinde çatı örülmesinde kullanılıyor. Saçaklara da el emeğiyle dokunan hasır üzerine gelecek şekilde kamışlar serilir. Onun üzerine de toprak, saman, taş karışımı dökülür. Böylece hava alan sağlıklı evlerin oluşmasına katkıda bulunurlar. Dışarı taşmış, suyun rahatça akmasını sağlayan sazların uzunlukları farklıdır. Rüzgar kamışların içine girdikçe flüt gibi ses çıkartıyor. Bu sesi duyan, toprak çatıda yuva yapmış serçeler farklı tonlarda çıkardıkları sesleri boşlukta ruhumuzun derinine işliyor. Sesler uzuyor, doğanın sesiyle karışıyor. Saz yaban arıları da konsere dahil oluyorlar. Kanatlarının titreşimleri ayrı tını oluşturuyor. İleriden baykuş gözlerini açarak pür dikkat her tarafı kollarken huzur içinde müziğe kendini veriyor.


Müzisyen Hüseyin Özel’i canlı dinlediğim konserinde Dünyada bir adet ve yapımı kendisine ait olan ‘Hozelele’ adlı telli enstrümanı ile bizim içimizde ferahlık ve üretme isteği uyandırıyor tıpkı arp sesine benziyor. Ardından flüt ve klarneti de hayran bırakan sade üslubu ve ustalığıyla dinledik. Bu etkileşimle kısa sürede üstteki dışavurum desenler çıktı. Bir sanat diğer bir sanata motivasyon yaratırken tüm olaylardan arındırarak yaratımı, gelişimi sağlıyor.


Öbek öbek bulutların yoğunluğu, grinin her tonu sarı bozkırı kaplamış.

Uzakta ağacın yeşiliyle,

Dört nala giden atın toynak sesi,

Köpeklerin havlayışı..

Koklamayı arttırdı acaba toprağın altında ya da ormanda neyin kokusunu aldı?

Yeşile bürünmüş, yeniden doğmuş bahar ağacı yere doğru eğilmiş egolardan arınmış insan gibi..taptaze ve uyanık.

Gece alacakaranlıkta ritm artıyor, uykuya girme sinyalleriyle kuşlar güne veda ediyorlar,

bizler ise huzur dolduğumuz konsere..



48 görüntüleme1 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page